Bir fikirle ne yaparsın? Geçen gün bir dost muhabbetinde adi geçti bu cocuk kitabının..
Aslinda cocuk yetiskin herkese hitap eden bir kitap bu. Konusu da bir cocugun nereye gitse sürekli pesinden gelen bir fikirden once kacmasi sonra caresiz kalinca fikri karşısına alip onla bir iletisim kurmasi..
Bizim muhabbetimizde güzel dostun değindigi nokta da şuydu. Bizi de o kitaptaki cocuk gibi travmalarimiz, acilarimiz ve korkularimiz nereye gitsek pesimizden takip ediyor. Ta ki birgun pes edip onlari karsimiza alip yuzlesene ya da halleşene dek..
Bu örnek beni cok etkiledi, uzun zamandir uzerinde düşünüyordum. Geçen yine bunu düşünürken şöyle birsey icimden gecti.
Insanoglu olarak tüm varoluş mevzumuzu, hikayemizi tek bir cumlede ozetleyecek olsak belki de -yine o kitaptan ilhamla- kendimize soracagimiz tek soru şu olurdu :
Bir Duyguyla Ne Yaparsın?
Ilk insandan tutun da ta taş devrine- maden devrine, Ronesansa, coğrafi kesiflere, peygamberler tarihine, savaslara, ihtilallere, modern zamanlara, teknoloji çağına ve dahi sosyal medya impratorluguna kadar..
Cennette Hz Ademle Havvanin varlik sorusuydu bu: Bir Duyguyla Ne Yaparsın? Kitalar ötesini kesfe cikaran şey belki de Merak-Kesif Duygusuyla Ne Yaparsin? sorusuydu. Sanata ve estetige kapı açan bir duygu.. Ya da atalarimizin inandigi dinden nasil vazgecelim diye sorduran bir duygu.. Gücü elinde tutanlarin her zaferde kalbini santim santim kaplayan şey kibir duygusu ve asla sorulamayan ben bu duyguyla ne yaparim sorusu..
Modern hayatın performans odakli yasaminin sundugu basari kriterleriyle ezilen, kariyer ve aile arasinda sıkışıp kalan, kadinligi, anneligi en onemlisi kendiligi adına hissettiklerinin adını koyamayan kadınlar.. Ve onlarin kendilerine sormaya korktugu bazi sorular.. Ben bu basarisizlik, bir ise yaramamazlik, anlamsizlik duygusuyla ne yaparim?
Sosyal medyada daha cok kazanan, daha guzel yasayan, daha iyi karisi-kocasi-cocugu- meslegi olan, yani ki her bir seyde daha’si olanlari görünce simdi ben içimde tetiklenen bu duyguyla ne yaparim diye sorulamayan.. sorulsa da üç bes yuzeysel instagram psikoloğunun 10 madde çözüm reelslerine kurban giden duygular.
.
.
Bunlari dusunurken Gokhan Cinar ‘in Katharsis programini hatirladim. Orda kendisi konuklarina bazi duygulari soruyor, korku-utanc-ofke-huzun, bu duygulari hissedince ne yaparsnz diye.. Dikkatimi ceken şey hep aynı sekilde cevap verilmesi. Aglarim, bagiririm, icime kapanirim, arkadasimla paylasirim, uyurum vb.
.
.
Buradan bakinca kendimizi cok tekduze yasayan , hep aynı yollardan giden ama farkli sonuclar bekleyen varliklar olarak goruyorum. Biz klasik algimizla insani diğer canlilardan ayıran temel seyin akil olduğunu dusunuyoruz ama belki de akildan ote insan olmanin temel farki bir duyguyu hissedebilme ve onunla ne yapacağına karar verebilme yetisidir. Neticede bir hayvanin ofke ve korku duygusuyla yapacağı şey saldıri veya savunma iken bir insanin ayni duygulari kendi icinde yogurarak bir sanat eserine dönüşturebilme potansiyeli mevcut.
.
.
O zaman herkes kendi kapisinin onunu supursun, kendi sorusunun cevabini bulsun 🙂 Gorselde 6 temel duygu, 72 de alt duygu var. Madem insan olduk, gerçekten insan oldum, gerçekten yaşadım diyebilmek için kendimize soralim.
.
.
6 temel duygu, 72 alt duygu var benim kalbime zaman zaman misafir olan. Bir duyguyla, bir misafirle ne yaparım?